
Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor. Özlediğin, arzuladığın
şeylerin hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini, bilmek istiyorum.
Kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor. Aşk için, hayallerin için, yaşıyor
olma serüveni için, aptal gibi görünme riskini göze alıp alamayacağını
bilmek istiyorum.
Saklamaya, azaltmaya ya da düzeltmeye çalışmadan kederlerimizle
yüzleşip yüzleşemeyeceğini bilmek istiyorum.
Yüreğin doğanın ritmi ve yaşama sevinciyle dolu bir sevdanın sınırlarına
vardığında, o sınırları feda edip edemeyeceğini bilmek istiyorum.
Anlattığın hikâyenin doğru olup olmaması beni ilgilendirmiyor. Kendi
ruhuna ihanet etmemek için bir başkasını hayal kırıklığına uğratıp
uğratmayacağını bilmek istiyorum. İhaneti göze aldığın her seferinde,
sonuçlarını ayakta karşılayıp karşılayamayacağını bilmek istiyorum.
‘Güven’ kelimesinin senin için ne ifade ettiğini bilmek istiyorum. Bazen
sana karanlık gibi görünse bile, gelen günün içindeki o büyülü ışığı görüp
göremeyeceğini bilmek istiyorum.
Hatalarımıza fırsat verip vermeyeceğini, bir gölün kenarında
durduğumuzda ‘gümüş ay´a benimle birlikte “EVET!” diye bağırıp
bağırmayacağını bilmek istiyorum.
Nerede yaşadığın ya da neye sahip olduğun beni ilgilendirmiyor. Keder ve
umutsuzlukla geçen bir gecenin ardından, kırılmış, yorgun ve bitap, ayağa
kalkıp kalkamayacağını; ‘çocuklar’ için yapılması gerekenleri yapıp
yapamayacağını bilmek istiyorum.
Kim olduğun, buraya nereden ve nasıl geldiğin beni ilgilendirmiyor.
Birlikte bir ateşin ortasında düştüğümüzde, gerektiğinde yanmayı göze alıp
alamayacağını bilmek istiyorum.
Yalnız kalmaya katlanıp katlanamadığını bilmek istiyorum. İçinde
yüreğinden başka tutunacak hiç bir şeyin kalmadığında, o amansız varlığını
sevmeye devam edip edemeyeceğini bilmek istiyorum.
Bugüne kadar ne öğrendiğin, ne okuduğun beni ilgilendirmiyor. Diğer her
şey bittiğinde seni ayakta tutan şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum