Türk milletinin görevi Cumhuriyetimize sahip çıkarak yüceltmektir.
Ama bizler bu değerli armağanın ne kadar farkındayız?
Yeterli çabayı gösteremediğimiz Cumhuriyetimizi dönüştürmek, yıkmak isteyenlerin aldıkları yoldan belli.
Kemalist Devrimin, ulusal bağımsızlığı, düşünce özgürlüğünü, sömürü karşıtlığını, halkın yönetimini hedefleyen felsefesi, sömürgenler tarafından sinsi yöntemlerle yok edilmeye çalışıldı.
Cumhuriyet, erdemli bireylerin varlığı ile korunur ve yücelir.
Erdem, her insana öğretilebilir ama her insanda aynı oranda oluşmaz.
Erdem insandan insana toplumdan topluma farklılıklar gösterebilir ama önemli olan bir arada yaşarken erdemi paylaşarak çoğaltmaktır.
Erdem; kararlılıktır, güvenilir olmaktır, dayanışma, hoşgörü ve alçak gönüllülüktür. Paylaşmacılıktır, adil olmaktır, ölçülü ve dengeli olmaktır, insanın kendini tanıması ve bilmesidir.
TÜRK MİLLETİ neden siyasi irade oluşturamıyor?
Yaşadıklarımız bir milletin tahammül sınırlarını aşmasına ve vatanımızın milletimizin varlığı tehlikede olmasına rağmen neden sadece seyirci olmaya devam ediyoruz?
Davranışlarımızın altında yatan zihinsel kalıplarımızı sorgulamalıyız.
M.Kemal'in bize mirası olan bilim ve akıl rotasında bu soruya cevap arayalım.
Hedeflediğimiz dünyanın insan için yaratılmış ve olgunlaşmış bir şey olduğuna, insanın içine gireceği bir ev gibi inşa olunmuş bulunduğuna inanmak insanların temel bir önyargısıdır. Oysa o dünya, inşasını yalnızca insanın yapacağı ve yükseltebileceği bir binadır.
Her birimizin benimsediği eylem biçimi dünyada kendimizi nasıl kavradığımıza bağlıdır.(Paulo Freire)
Kavramak ise bilginin çok boyutlu sorgulanması ve her yönden uygulanması ile ulaşılmış idrak-bilinç düzlemidir.
Kişinin niteliğini, eğitim, bilgi becerisi, aklı, fikri, yaklaşımı, akıl sağlığı, ahlaki durumu belirler.
Yaşamdaki rotamızı ise, hedef, özniyet, özdeğer, belirler.
Özdeğer; Çaba harcayarak edindiğimiz özeylemsel tutumdur. Bu tutumu edinebilmek önce niyet gerektirir.
Hedefimize ulaşmak için planlama gerekir. Planlama; Bir ufka bakış. etraflı düşünme ve iş yapma tarzıdır.
T.C.’nin temeli kültürdür, deriz fakat uygulamada bunu başaramadığımız ortadadır.
Cumhuriyet kurulana kadar var olan milli değerlerimizin alt yapısı değer verilen kişinin arkasından sorgulamadan gidilen biat alışkanlığıdır. Cumhuriyetle birlikte bilgiye değer verilmiş fakat sorgulama ve düşünme alışkanlığına sahip olamayan kitleler bilimsel yolla üretilip üretilmediği konusuna önem vermeden emperyal tuzaklara düşmüşlerdir.
Cumhuriyet, yetkin vatandaşlar toplumu yaratmayı hedeflemişti.
Daha küçükten kendine ulaşmak ister insan, ne olabileceğimiz içimizde saklıdır, yeterince belirlenmemiş olmanın huzursuzluğunu da duyurur,dışa dönük sahici eylemi arar,çoğunluk, eğilimlerine aşina olmadığından insanlar arasındaki tüm ilişkiler dürüst olmayınca kendine karşı dürüst olmak da çok zorlaşır.
Evdeki ve okuldaki terbiye meselesi insanların sonraki yaşamlarında kendilerine yapılacaklara razı gelmelerini sağlamaktır.
Hâlbuki toplumları ilerleten özgür ve bağımsız yaratıcı düşüncedir.
Köy enstitülerinin kurulma hedefinin altında yatan özgür aklına güvenen, sorgulayan ve üreten bir toplum yaratmaktı. Bugün ise uygulanan 4-4-4 sistemi ile zihinleri ipotek altına alınmış nesiller yaratmak hedeflenmektedir.
Tarih felsefesi boyutunda günümüzü anlamak için,kavramlara yüklediğimiz anlamları sorgulamalıyız.
Anlamlar tarihi süreç içinde sosyal ortamda oluşur ve değer kazanırlar.
Millet olarak değer verdiğimiz kavramları hepimizin yararına ve bütüncül yaklaşımla ele alıp planlama ile siyasi tasarım için çalışmalıyız.1938 den bu yana uygulanmayan Kemalist sistemi bugün nasıl uygulayabileceğimizi oturup çalışmalı ve ortaya koymalıyız.
Bu gidişi durduracak güç tüm vatanseverlerin birlikte olacağı iktidarı hedefleyen anti emperyal siyasi örgütlülüktür.
Her birimiz, kişiler, kurumlar peşinde sorgulamadan gitmek olan gizli biat alışkanlığını yenerek TÜRK MİLLETİNİN şahlanışını gerçekleştirebilmeliyiz.
Müge GÜLSES
YA CUMHURİYET, YA İHANET!..

YA CUMHURİYET, YA İHANET!..
TÜRKİYE TÜRKİYE'DEN YÖNETİLECEKTİR.
LOZAN TÜRKİYE' NİN TAPUSUDUR

Dünya emperyal cephesi bu maddenin ortadan kaldırabilmesi için her yönden saldırmaktadır.
Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde bize dayatılan adaylara baktığımızda da bunu görebiliyoruz.
Seçilecek başkan cumhurun başı olamayacaktır.
T.C.’nin temel felsefesine inanç ve düşünce bütünlüğünde sahip çıktıklarını söyleyenler, savunma tutumu içinde kendi C.B. adayını haklı çıkarma çabası yerine
TÜRKİYE CUMHURİYETİ YOKOLURKEN BİZLER NE YAPIYORUZ?

Devamını oku: TÜRKİYE CUMHURİYETİ YOKOLURKEN BİZLER NE YAPIYORUZ?